Uygulamada sıkça rastlanılan dava türlerinden biri de eski adıyla izale-i şüyuu yani Ortaklığın Giderilmesi davalarıdır. Genellikle miras yoluyla intikaller sonucu elbirliği mülkiyet olarak mirasçılara devrolan taşınır, taşınmaz mallardaki ortaklık durumunun sona erdirilmesi, ortaklık halinden ferdi mülkiyete geçirilmesi, tasfiyesi amacıyla bu dava ikame edilir.
Ortaklığın Giderilmesi davasını kimler açabilir? Kime karşı açılır?
Davayı, örneğin; vefat etmiş olan murisin mirasçılarından herhangi birisi yada birkaçı, diğer mirasçılara karşı açabilir. Ortaklığın giderilmesi davası yalnızca miras yoluyla intikale eden mallar için değil, herhangi bir şekilde ortak mülkiyette bulunan taşınır, taşınmaz mallar içinde açılabilir.
Ortaklığın Giderilmesi davası hangi Mahkemede açılır?
Ortaklığın giderilmesi davalarında görevli mahkemeler, taşınır veya taşınmaz mal ve haklar için dava konusu malın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemeleridir. Ortak mülkiyete konu mal, taşınmaz mal ise, yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olacaktır. Taşınır mallarda ise, genel hükümler uyarınca (HMK Md.6) davalının oturduğu yer mahkemesi yetkili olacak veya taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılabilecek ve sözleşmede belirtilen yetkiye uyulacaktır.
Öncelikli olarak, paydaşlardan birinin açtığı davada diğer tüm paydaşların taraf sıfatıyla davaya dâhil edilmiş olması ve davadan haberdar edilmesi gerekmektedir. Tüm paydaşlar dava dilekçesi ile bildirilmemiş ise, Mahkeme tüm paydaşları davaya dâhil etmek üzere süre verecektir. Tüm paydaşların davaya dâhil edilmesi sonladıktan sonra, yani taraf teşkili sağlandığında Mahkeme tahkikat aşamasına geçebilecektir. Bu süreçte, örneğin, taşınmaz malların konu olduğu bir davada Hakim keşif kararı verecek ve ilgili taşınmazların bedellerinin belirlenebilmesi, bölünüp bölünmezliğinin araştırılması gibi konuları keşif sayesinde değerlendirebilecektir.
Taşınmazları aynen taksim etmek, bölmek mümkün müdür?
Taşınmaz mal, keşif ile görülecek ve alanında uzman bilirkişiler taşınmazın değerini ve aynen taksim durumunu değerlendirecektir. Ülkemizde özellikle tarım arazilerinin verimli kullanılabilmesi amacıyla çıkarılmış kanunlar, tüzükler ve yönetmelikler bulunmakta, her il, ilçe ve hatta köyler için bölünebilir arazinin büyüklükleri ayrı ayrı belirtilmektedir. Dava konusu taşınmazın ifrazı bu mevzuata uygun ise bilirkişiler tarafından aynen taksimin mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır.
Ortaklığın giderilmesi hangi şekillerde olur?
Türk Medeni Kanunu madde 699’da ortaklığın giderilme biçimleri belirtilmiştir. Bu hükme göre; ‘Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.’
Malın aynen bölüşülmesi yukarıda belirttiğimiz şartlara göre değerlendirilip, bilirkişilerce bölünmeye uygun olduğu söylenmiş ise, ‘’Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.’’ Bu kanun hükmü uygulama alanı bulacaktır. Ancak malın paylaşımını aynen taksim şeklinde yapmak durum ve koşullara uygun değil ise, yada bölününce değer kaybedecek bir mal söz konusu ise açık artırma ile satış söz konusu olacaktır. Açık artırmanın kural olarak, herkesin katılabileceği bir ihale şeklinde olacaktır. Paydaşlar kendi aralarında açık artırma yapılmasını ister ise, tümünün buna rıza göstermesi gerekmektedir.
Bu makale Konusuna dair tüm bilgi ve detayları içermemekte, verilen bilgiler yalnızca sıklıkla sorulan sorulara cevap niteliğindedir.
Ortaklığın giderilmesi davası hakkında daha detaylı bilgi için bir Avukata danışmanızı tavsiye ederiz. Çankırı